Güçler karşısında sıkar dişini
Cahil bırakılır köylü kadını
.Sokağı, yolunu, bilmez işini
Rezil yaşatılır köylü kadını.
Her yıl aralıksız çocuk doğurur
Her sabah erkenden hamur yoğurur
Bazen komşusunu işe çağırır
Cehennemi yaşar köylü kadını.
Dağda güder, gelir, sürüyü sağar
Üstü, başı kokar kocası söğer
Canı isteyince zevk için döğer
Her gün başı eğer köylü kadını.
O yapsa suçludur, erkekler suçsuz
Toplum dışlamıştır halleri güçsüz
Saçları süpürge yaşarlar taçsız
Harpte mermi taşır köylü kadını.
Ne konken, ne de çay partisi bilir
Hastalandığında şehire gelir
Çaresiz dertleri ondan can alır
Çırpınarak ölür köylü kadını.
Kadınlık cilvesi, onlar bilmezler
Ağlayan görseler geri kalmazlar
Kadın hakkı, günü sorup almazlar
Hep garip insandır köylü kadını.
Gecesi, gündüzü değildir belli
Yerine göre de olur dört elli
Dursunî sus artık bayanlar telli
Doğuran anamda köylü kadını!